2023 yılına 6 Şubat Kahramanmaraş depreminin yıkıcı etkisiyle başlayan Türkiye’de, genel seçimlerin yarattığı belirsiz ortam, yüksek enflasyon mücadelesi, nakit akışında yaşanan daralma ve hem üretici hem de tüketiciyi zorlayan zamlar tüm sektörleri olumsuz etkiledi.
Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden turizm sektörü de bu etkilerin gölgesinde belirsiz bir sezona başlangıç yaptı. Özellikle erken rezervasyon döneminde yaşanan deprem felaketinin yurtiçi ve yurtdışı rezervasyonlarını tamamen durdurduğunu ifade eden Çeşme Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı Yakup Demir, seçimlerle birlikte bu durgunluğun devam ettiğini ve sezona beklentilerin oldukça altında giriş yaptıklarını vurguladı.
Dünya’nın haberine göre, yaşanan olumsuzluklara ekonomik sıkıntıların da eklenmesi ile özellikle yurtiçi rezervasyonlarda sezon boyu durgunluk yaşandığını belirten Demir, “Şunu diyebiliriz ki, böyle bir durgunluğu ve sezona yansıyan olumsuzluğu son 20 yılda görmedik. Öyle ki Temmuz ayındaki doluluklarımız bile yüzde 60-70 seviyelerinde kaldı. İyi ki gurbetçilerimiz var. Onların gelmesiyle Temmuz ayının ortalarında doluluklarımız yükselmeye başladı ve Ağustos ayında beklenen doluluğu ancak yakalayabildik” dedi.
Çeşme’nin turizm sektörünü de yakından ilgilendiren önemli sorunlarla karşı karşıya kaldığına da değinen Demir, “Özellikle alt yapı hazırlıkları sezon dışında tamamlanmadığından; elektrik, internet, su kesintileri, ulaşım sorunu özellikle taksi sıkıntısı gibi sorunların yarattığı olumsuzluklar da sezonun tuzu biberi oldu. Yani moralsiz bir sezon yaşadık” diye konuştu.
Otel doluluklarını etkileyen diğer faktörün de günübirlik ve kural dışı rezidans ve villa kiralamaları olduğunu da vurgulayan Yakup Demir, “yasal boşluklardan yararlananlarla bu alanda kiralama yapanlar pandemi ile birlikte yüzde 500’lere varan bir büyüme kaydetti” dedi.
Konaklama hizmeti veren ancak hiç bir kural ve yasaya tabi olmayan bu sektörün haksız rekabet yarattığını kaydeden Demir konuyla ilgili şunları kaydetti: “Konaklama hizmeti veren, ancak hiçbir kural ve yasaya tabi olmayan bu sektör ciddi boyutta haksız rekabet yaratmakta ve ağır şartlar ve prosedürlere bağlı hizmet veren otellerin doluluklarını tırpanlamaktadır. Yanlış anlaşılmasın.
Önemli turizm destinasyon ülkelerinde de bu tür konaklamalar yapılmakta. Yani, konaklama tesislerinin hiçbirine karşı değiliz. Ancak, otellerin geçtiği tüm prosedürlerin bu tarz kiralamalara da uygulanması gerekir. Kimlik bildirimi, TGA, konaklama ve diğer vergiler, sertifikalar, hijyen ve havuz kuralları vs… Netice olarak, turizm sektöründe hala yapılacaklar var.” Turizm sektöründeki sıkıntıları bakanlıkla paylaştıklarını kaydeden Yakup Demir, “Sayın Bakanımız var gücüyle çalışıyor. Çeşme için de makro içeriklerde projeleri var. Kendisine sıkıntılarımızı aktardığımızda “Çeşme projesinin içinde hepsini çözecek çalışmalar var” diyor. Ancak, projede belirsizlikler var, adli, idari sorunlar ve kararlar var. Projeyi destekliyoruz ama, ne zaman başlar? Başlar mı? Başlarsa ne zaman tamamlanır? Bunları bilmiyoruz. Çeşme’nin sorunlarını, beklentilerini bu projeye entegre etmek ne kadar doğru olur. Bu konudaki belirsizlikler hepimizi derinden etkiliyor” dedi.
Çeşme’nin popüler bir destinasyon olduğunun altını çizen Demir, turizmle ilgili etkili planlamaya ihtiyaç olduğunu kaydetti. Demir, “Bunu biliyoruz, anlıyoruz ve bu konuda beklenti içindeyiz. Dileğimiz ve isteğimiz, tüm yetkililerden bu güzel destinasyona sahip çıkılması, olması gereken her şeyi yapmak için seferber olması, hiçbir şekilde Çeşme turizminin siyasi hesaplamalara dahil edilmemesi” dedi.
patronlardunyasi.com