Araç Kiralama Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Yaz sezonuna yaklaşılmasıyla araç kiralama talebinde ciddi artış yaşanması beklenirken uzmanlar, bu artışın kötü niyetli kişi ve firmalar tarafından suistimal edilmesi endişesini de beraberinde getirdiği konusunda uyarıyor.

Tatil ya da iş seyahatlerinde araç kiralamayı tercih edenler, bazı dolandırıcılık yöntemleriyle mağdur olabiliyor. Daha önceki kazaların yeni kiracılar tarafından yapılmış gibi gösterilmesi, fahiş ücret talepleri, senet zorlamaları ve sahte internet siteleri en sık karşılaşılanlar arasında yer alıyor.

Öte yandan, tüketici şikayet platformlarına yansıyan vakalarda bazı firmaların kiralanan araçla geçmişte yaşanmış hasarları yeni kiracıların sorumluluğuna vermeye çalıştığı belirtiliyor.

Araç tesliminde detaylı tutanak düzenlenmemesi, bu tür durumlarda vatandaşın aleyhine delil oluşturabiliyor. Uzmanlar, aracın her yönüyle fotoğraflanması ve imzalanan belgelerin dikkatle incelenmesi gerektiğini vurguluyor.

İnternet üzerinden araç kiralamak isteyen kullanıcılar için de başka bir risk bulunuyor, sahte internet siteleri.

Gerçek bir markanın adını veya logosunu taklit eden siteler, ödeme alıp araç teslim etmeyen dolandırıcıların tuzağına dönüşebiliyor. Güvenilirliği yüksek, bilinen siteler üzerinden işlem yapılması ve mümkünse yüz yüze teslim alınması öneriliyor.

”VATANDAŞLAR ARAÇ KIRALARKEN KURUMSAL FİRMA TERCİH ETMELİ”

Konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Yaşa, araç kiralamak isteyen vatandaşlara talebin yoğun olduğu dönemler için araç rezervasyonlarını mümkün olduğunca erken yapmaları yönünde öneride bulundu.

Yaşa, mutlaka kurumsal firmaların tercih edilmesi tavsiyesinde bulunarak, şunları söyledi:

“Yurt çapında tanınan ve ana iş alanı araç kiralama olan kurumsal markaların tercih edilmesi, gerek kiralama sürecinde gerekse sonrasında tüketicilerin sorunsuz ve memnuniyet verici hizmet almasını sağlayacaktır. Kurumsal olmayan bazı araç kiralama faaliyetleri, sigorta kapsamı, bakım hizmeti, ikame araç tedariki, yola devam garantisi gibi hizmetleri karşılayamadığı oranda sektörümüzün güvenirliğine de gölge düşürüyor. Bu anlamda ihtiyaç sahipleri araç kiralarken TOKKDER üyesi, yaygın ofis ağı bulunan, kısa vadede günü kurtaran çözümler sunmak yerine müşterilerine değer yaratan, satış sonrası destek sunan ve sürdürülebilir hizmetler sağlayan kurumsal şirketleri tercih ederek söz konusu olumsuzluklardan sakınabilir.”

Yaşa, “Güvenlik ve hijyen her şeyden önce geliyor. Elbette gerek araç bakımında gerekse teslimat şartları anlamında özel dezenfeksiyon önlemlerinin de alındığından emin olmak gerekli. Ayrıca, araç kiralayanların trafik kurallarına uyum göstererek kiralama sürelerini tamamlamaları, kişisel güvenlikleri ve trafik cezaları ile karşılaşmamaları açısından büyük önem arz ediyor.” uyarısında bulundu.

“Araç kiralamaya artan taleple birlikte kötü niyetli kişiler ortaya çıkıyor”

Yaşa, seyahat ve tatil dönemlerinde araç kiralamaya artan taleple birlikte bazı kötü niyetli kişilerin ortaya çıktığını dile getirdi.

Kötü niyetli kişilerin dolandırıcılık yöntemlerine dikkati çeken Yaşa, “Bazı kötü niyetli kişiler, sosyal medya mecralarında ya da kurdukları sahte web siteleri ile bazı tanınmış araç kiralama kuruluşlarının taklidini yaparak, logolarına benzer logolar kullanarak, bu tanınmış araç kiralama kuruluşları ile ilgisi bulunmayan telefon ve on-line platformlar üzerinden yaptıkları görüşmeler ile tüketicilerden araç kiralama vaadiyle avans toplamakta, avans ödemesi sonrasında bu kötü niyetli kişilere ulaşmak mümkün olmamakta ve tüketiciler bu yöntemle dolandırılmakta.

Söz konusu dolandırıcılık vakalarından, taklidi yapılan ve konuyla hiçbir ilgisi bulunmayan araç kiralama kuruluşlarının ise ancak tüketiciler avans iadesini talep etmek üzere ofislerine geldiklerinde haberi olmakta.” diye konuştu.

Yaşa, günlük ve kısa dönem araç kiralamalarında yaşanan kazalara işaret ederek, şunları söyledi:

“Günlük ve kısa dönem araç kiralamalarında kiralayanın söz konusu motorlu araç ile bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın sahibi olan kiralama şirketi, aracın işleteni kabul edildiğinden, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmakta. Bu düzenleme, günlük ve kısa dönem araç kiralama sektörü için büyük sorun teşkil etmekte.

Bu sorun ancak kiralamanın ‘Kiralık Araç Bildirim Sistemi (KABİS)’ ve bir sözleşme ile belgelendiği durumlarda, kısa süreli veya uzun süreli kiralama ayrımı yapılmaksızın, sözleşmede belirtilen kiralama süresi boyunca işleten sıfatının sadece aracın kiracısında olması yönünde kanuni bir düzenleme yapılması ile çözülebilecektir.”

“Sektöre yönelik özel yönetmelik oluşturulması, yetki belgesi/ruhsat alınmasına yönelik çalışmalar yürütmekteyiz”

TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı Yaşa, araç kiralama firması tarafından tüketicilere sunulan ve imzalanması istenen sözleşmenin mutlaka detaylı okunması gerektiğine dikkati çekti.

Yaşa, “Böylece araç kiralayacak kişiler, sorumlulukları hakkında bilgi sahibi olacak. Sözleşmede yer alan ya da yer almayan konularla ilgili aklınızdaki tüm soruları firmaya yöneltmenizde de fayda var. Aksi halde sürüş esnasında ya da aracı teslim ederken bir problemle karşı karşıya kalınabilir.” dedi.

Bu tür olumsuz durumlarla karşılaşılmaması için tüketiciyi uyarmak amacıyla iletişim çalışmalarının devam ettiğini anlatan Yaşa, sayıları önemli derecede artan sahte araç kiralama sitelerine ve sosyal medya hesaplarına karşı tüketicilerin dikkatli olmasını, kiralama yaptıkları internet sitelerini kontrol etmeden işlem gerçekleştirmemeleri uyarısında bulundu.

Yaşa, artan dolandırıcılık vakalarının tüketicilerin araç kiralama konusunda güveninin zedelenmesine neden olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Taklidi yapılan araç kiralama kuruluşları itibar kaybına uğruyor. Tüm araç kiralama sektörü, bu durumdan olumsuz etkilenmektedir. Bu konuyu İçişleri Bakanlığımıza ve Ticaret Bakanlığımıza aktardık ve önlem alınmasını talep ettik. Bu doğrultuda olumlu gelişmeler de yaşanmaya başlandı. Ticaret Bakanlığımız ile sektörümüze özel yönetmelik oluşturulması, kiralama şirketlerine yetki belgesi/ruhsat alınmasına yönelik çalışmalar yürütmekteyiz.

Bu yönetmeliğin hayata geçirilmesi halinde sektörümüz adına önemli adım atılmış olacak. Bu tür dolandırıcılık faaliyetlerine karşı dikkatli olunmasının ve güvenilir araç kiralama kuruluşlarının tercih edilmesinin önemini vurgulayan sosyal medya paylaşımlarını periyodik şekilde yapıyor, ayrıca basında yer alan demeçlerimizde bu konuya özellikle dikkat çekiyoruz.”